Şark Islahat Planı'ndan Sur-Cizre'ye: Cumhuriyetin Kürt Tehciri ve İskânı
Manage episode 431740287 series 3589969
Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı'na girdiğinde iktidarda İttihat ve Terakki Cemiyeti bulunuyordu. Bu savaşta imparatorluk dağıldı ve fakat savaş bütün şiddetiyle devam ederken İTC, savaş sonrasında kurulacak yeni bir Türk devletinin hazırlıklarına başlamıştı. Bu nedenle bir yandan Ermeniler tehcire tabi tutup soykırımdan geçirilirken, öbür yandan Türk olmayan diğer "unsurlarla" da ilgileniyorlardı. Bu "unsurlardan" biri de Kürtlerdi ve savaşın sürdüğü 1916'da Kürt Tehciri hayata geçirilmişti. İTC'nin bu tehcir planı, Kürdistan'ın Kürtlerden arındırılmasını, Türklerin Kürtlerin yurduna yerleştirilmesini ve Kürtlerin de dağınık biçimde Türklerin arasına serpiştirilmesini içeriyordu ve amaç, Kürtlerin Türkleştirilmesini sağlamaktı.
Nihayetinde imparatorluk dağıldı, İTC yenildi, liderleri ülkeden kaçtı. Ancak 1920'den itibaren Mustafa Kemal'in liderliğinde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti vardı ve bu yeni Türk devleti her bakımdan İTC'nin yolunda ilerlemekte kararlıydı. Nitekim yeni Cumhuriyetin, Mustafa Kemal dahil, neredeyse bütün kurucu kadroları İTC kökenliydi; devletin esas aldığı Türkçü ideoloji ve siyaset de İTC'nin zaten hayata geçirmeye çalıştığı şeydi.
Bu nedenle Cumhuriyet sonrasında izlenen Kürt siyaseti bir bakıma İTC'nin yarım kalan işinin tamamlanması şeklinde de değerlendirilebilir. Bu işin en önemli ayaklarından biri de, Kürtlerin Türkleştirilmesi açısından zorunlu görülün tehcir ve iskân siyasetiydi. Bu siyaset 1925'teki Şeyh Said İsyanı sonrasında hazırlanan ve devletin bugüne dek Kürt siyasetinin anayasası olarak da değenlendirilen Şark Islahat Planı ile yeniden yürürlüğe kondu. 1926'da, 1927'de, 1934'te ayrıca bu planın hayata geçirilmesi için iskân kanunları da çıkarıldı. Binlerce kişi zorla yerinden edildi, Batıda Türklerin arasına serpiştirildi.
Kürt tehciri ve iskânı Cumhuriyetin ilk yirmi yılıyla sınırlı değildi. 1937-38'deki Dersim Soykırımı ardından yine binlerce kişi sürüldü. 1960 darbesi ardından benzer uygulamalar oldu. Ancak en kitlesel Kürt göçertmesi 1990'lı yıllarda yaşandı. Binlerce köy yakıldı, boşaltıldı; yüzbinlerce Kürt zorunlu göçe tabi tutuldu ve batı metropollerinde Türkleştirilmeleri beklendi. Son zorunlu kitlesel Kürt göçü 2015-2016'da yaşandı. Sur, Cizre, Nusaybin gibi pek çok kenti yerle bir eden devlet güçleri, buralarda yaşayan 400 bine yakın insanı yerinden yurdundan etti.
Bu yayında Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne Kürtlerin tehcir edilmesi, iskâna veya zorunlu göçe tabi tutulmasına dair bütün ayrıntıları bulacaksınız...
#radioNF'i Youtube, Spotify, Google Podcast, Amazon Music ve Radio Public üzerinden dinleyebilir, abone olabilirsiniz...
#tarih
#kürtler
#kurds
#kurdistan
#kurdish
#türkiye
#mustafakemalatatürk
145 episod